39,5489$% 0.04
45,5877€% 0.22
53,1375£% 0.1
4.294,97%0,34
7.056,00%0,32
Ülkemizi kurtuluşa götüren yolun ilk adımı olan 19 Mayıs 1919 tarihinin 106 yılındayız. Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tarihte Samsun’dan başlattığı Kurtuluş Savaşı, yaklaşık üç buçuk yıl devam etmiş ve yanan yıkılan Osmanlı devletinin küllerinden yepyeni bir devlet kurulmuştur ülkemizde: Türkiye Cumhuriyeti devleti. Ve o gün Türk gençlerine bayram olarak armağan edilmiş, “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” adı altında hep kutlana gelmiştir. Bayramımız kutlu olsun.
Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı kazandıktan sonra “….Asıl savaş şimdi başlıyor o da cehaletle savaştır” diyerek eğitime verdiği önemi göstermiştir.
Genç cumhuriyetin eğitiminin temeli, laik, bilimsel, çağdaş eğitim üzerine kurulmaya başlanmıştır. Devlet kendi personelini yetiştirmek için hemen çalışmalara başlamıştır. Öğretmenler için öğretmen okulları, polisler için polis okulları, askerler için askeri okullar, hakim ve savcılar için hukuk fakülteleri, ziraatçılar için tarım ve ziraat okulları, demiryolcular için demiryolu okulları hayata geçirilerek her meslek erbabı kendi okullarında yetiştirilmeye başlanmış, bilgili donanımlı bir şekilde yetiştirilen personel ile ülke aydınlık bir ortama kavuşmaya başlamıştır. Bir de 100 yıl sonra ülkenin geldiği duruma bakarsak eğer: ne öğretmen okulları, ne polis okulları, ne askeri okullar, ne ziraat mektepleri, ne demiri yolu okulları hiçbiri hayatta kalmamış. Artık herkes her şey olabiliyor. Örneğin eğitim fakültesini bitirenler polis oluyor, asker oluyor. Ziraat fakültesini bitiren öğretmen oluyor. 4 yıllık yüksek okulu bitirenler hakim olabiliyor, savcı olabiliyor.
Peki kendi alanında gerekli mesleki eğitimi almayan bu personel, yaptığı işte ne kadar başarılı olabiliyor? Ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen adayı varken, okullarımızda 2 yıllık ön lisans mezunları, asgari ücretin altında bir parayla ücretli öğretmenlik yapıyorlar. Peki bu gençlerden yaptıkları mesleklerle ilgili eğitim almadıkları için, ne kadar başarı bekleyebilirsiniz? Sonra da ülkemizde eğitimin başarısından, eğitimdeki reformlardan konuşuyoruz.
Bugünden tezi yok, yine tekrar o okullar açılmalı, her meslek mensubu kendi okulunda yetiştirilmeli, yetiştiği meslek kolunda ülkeye hizmet etmelidir. Ülkemizin kalkınması gelişmesi, cumhuriyetin temellerini attığı laik, bilimsel, çağdaş eğitim sayesinde olacaktır. Birilerinin söylediği gibi “kindar ve dindar” bir nesil yetiştirerek ülkemizi dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine ulaştıramayız. Yolumuz Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin, değerlerini ve kazanımlarını yaşatma yolu olmalıdır.
KEMİAD’TAN AÇIKLAMA “BAŞKAN TÜRKMEN’DEN, AÇIKLAMASINI DÜZELTMESİNİ BEKLİYORUZ”