41,3624$% 0,44
48,5512€% 0,70
56,1152£% 0,62
4.931,74%0,66
8.027,00%0,35
Gelecek kaygısı gençleri sigaraya yönlendirebilir, ama sigara gerçek rahatlama sağlamaz; belirsizlikle başa çıkmanın yolu sağlıklı yöntemlerde, stres yönetimi ve destek ağlarındadır.
Gelecek… insana hem umut hem de endişe veren bir kelime. Özellikle gençlikte ve yeni yetişkin olduğumuz yıllarda bu his çok daha yoğundur. Üniversiteye gitmek, iş bulmak, kendi hayatını kurmak… Sorumlulukların bir kısmı omuzlarımızda, bir kısmı ise hâlâ belirsizlik içindedir. Bu belirsizlik de çoğu zaman kaygıyı beraberinde getirir.
Psikolojide bu durum “future anxiety (gelecek kaygısı)” olarak adlandırılır. Gelecek kaygısı, ileride karşılaşılabilecek olumsuzluklara karşı hissedilen belirsizlik ve tehdit algısıdır. İlginç olan şu ki bu kaygının ortaya çıkması için somut bir tehdide gerek yoktur. “Ya istediğim işi bulamazsam?”, “Ya maddi olarak zorlanırsam?”, “Ya başarısız olursam?” gibi düşünceler bile kişiyi derinden etkileyebilir.
Bu kaygı yalnızca duygusal dünyamızı değil, davranışlarımızı da şekillendirir. Araştırmalar, geleceğe dair endişesi yüksek olan gençlerin riskli alışkanlıklara daha kolay yöneldiğini gösteriyor. Sigara kullanımı da bunların başında geliyor. Gençler çoğu zaman sigarayı “rahatlatıcı” bir araç gibi görür. Oysa bu aslında bir yanılsamadır.
Bilimsel bulgulara göre sigara önce bedeni strese sokar. Nikotin seviyesi düştüğünde huzursuzluk ve gerginlik artar. Ardından sigara içildiğinde bu gerginlik azalır ve kişi kendini “rahatlamış” hisseder. Yani sigara önce yangını çıkarır, sonra da söndürüyormuş gibi davranır. Bu döngüye “bağımlılık döngüsü” denir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl 6 milyondan fazla insan tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. 20. yüzyılda toplamda 100 milyon kişi sigaradan dolayı yaşamını yitirdi. Eğer bu eğilim değişmezse 21. yüzyılda kayıp sayısı 1 milyara ulaşabilir. Üstelik sigara alışkanlığı çoğunlukla gençlik yıllarında başlıyor.
Ben de yüksek lisans tezimi bu konuda yaptım. Araştırmamda, gençlerin geleceklerine dair belirsizlik yaşadıklarında sigarayı bir “baş etme aracı” olarak gördüklerini buldum. Bir başka çalışmamda ise sigara içen gençlerin, sigara içmeyenlere göre daha yüksek düzeyde gelecek kaygısı yaşadıklarını tespit ettim. Yani sigara, kaygıyı azaltmak yerine uzun vadede artıran bir etkiye sahip olabilir.
Bu noktada tek çözüm “sigara zararlıdır” demek değil. Asıl ihtiyaç, belirsizlikle nasıl başa çıkacağımızı öğrenmektir. Stres yönetimi, farkındalık pratikleri, sosyal destek ağları ve psikolojik danışmanlık, gerçek ve kalıcı rahatlama yolları
sunar.
Gelecek kaygısı hayatın doğal bir parçasıdır. Hepimiz belli ölçülerde yaşarız. Ama bu kaygının sigara gibi zararlı alışkanlıklara dönüşmesini engellemek hem bireysel hem toplumsal bir sorumluluktur. Unutmayalım: Gelecek belirsiz olabilir, ama belirsizliği yönetmeyi öğrenmek mümkündür.
İbrahim Yakın
Uzman Psikolog ve İş İnsanı
Ege Üniversitesi Doktora Öğrencisi
Yakın Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi
Yakın Palet Orman Ürünleri
Emlak ve İnşaat Sektöründe Genç Vizyon: CÜNEYT ÇAKAR