Kemalpaşa Atatürk Bulvarı üzerinde yaşanan ve hepimizi derinden üzen kazada, belediyeye ait bir çöp kamyonu bir yayaya çarparak hayatını kaybetmesine neden oldu. İlçede büyük bir üzüntü yaratan bu elim olay sonrası herkesin ortak tepkisi ise aynıydı:
“Gündüz vakti, trafiğin en yoğun olduğu saatte çöp toplanır mı?”
Bu tepki öylesine söylenmiş bir cümle değil; yıllardır vatandaşın haykırdığı, defalarca dile getirilen bir uyarı. Ama duyulmayan, ciddiye alınmayan, kulak ardı edilen bir gerçek.
Ankara’dan geri gelmeyen, poz poz fotoğraf veren, çıktığı bir canlı yayında Kemalpaşa’yı “çok tecrübeli bürokratlarla yönettiğini” söyleyen Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Türkmen’in ilçesinde, tam da trafiğin en yoğun olduğu anda çöp toplayan belediye aracı bir can aldı.
Madem belediye tecrübeli bürokratların elinde yönetilecekti, o halde bu kadar ağır bir sorumluluğu neden vatandaşın omzundan alıp siyaseten üstlendiniz?
Üstelik bugün sorumluluk verilen bu bürokratlar zaten önceki dönemlerde de görevdeydi.
1999’da 2 bin nüfusla yönetilen Ulucak değil burası.
2025’in 130 bin nüfuslu Kemalpaşa’sı.
Trafik sorunuyla, yoğun iş hayatıyla, hızlı büyüyen bir nüfusla sıkışık bir alanda boğulan bir kent…
Ve bu kentte mesai saatinde, bulvarın ortasında çöp toplanmasının nasıl bir akılla planlandığı sorusu, bugün herkesin en haklı sorusu.
Gündüz yoğun saatlerde çöp toplayarak çöp aracının arkasında uzayan araç kuyrukları hangi aklın eseri.
Geçtiğimiz aylarda ilçe merkezine yakın noktadaki atık toplama alanı yanmış; Kemalpaşalılar günlerce zehirli duman solumuştu.
Şimdi ise yine benzer bir plansızlık, yine bir ihmal, yine bir kriz…
Bu ilçede krizler bitmiyor. Çünkü Kemalpaşa kaderine terk edilmiş durumda.
İmar konusunda “uzmanım”, “ihtisas alanım” diyorsunuz.
Peki o zaman soralım: Kuzey imardaki üçüncü çevre yolu nerede?
Vatandaş yollarda bata çıka gidiyor. Yollar bozuk. Belediye önündeki yol bile perişan halde. Vatandaş aylardır uyarıyor. Daha belediyenin önünü yapamıyorsunuz diyor.
İnsanlar “Bu yollarda bir can kaybı mı olması gerekiyor?” diye soruyor.
Bugün yaşananlar, işte o sorunun acı cevabı gibi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın geçtiğimiz gün gerçekleşen meclisteki sözleri aslında her şeyi özetliyor: Belediye başkanları, halkın adına geçici süreyle görev yapar. Ben halk tarafındayım. Bazen bürokratlara bastırırım, onları da ikna ederim.”
Belediyecilik anlayışı budur. Halkın yanında durmak, halkın ihtiyaçlarını öncelemek, makamlarda poz vermek değil, sorun çözmektir.
Bu acı olayın ardından sorulması gereken soru şudur: İlla bir can daha mı gidecek ki Kemalpaşa’nın sorunlarına gerçekten eğilinsin?
Vatandaş uyarıyor, söylüyor, yazıyor, anlatıyor…
Ama Kemalpaşa’da sesi duyan yok.
Temennimiz; bu acının, bundan sonraki tek bir ihmale bile yer bırakmayan bir ders olarak görülmesidir.
02:00
02:00
News
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
GENEL
