SİGARA DUMANI GELECEĞİ GÖLGELER Mİ?

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Öğretim Görevlisi, Uzman Psikolog ve İş İnsanı İbrahim Yakın yazdı…

Merhaba değerli okuyucularım!
Bu dergide sizinle ilk kez bir araya geliyorum. Bir süre sizinle böyle küçük buluşmalar yapacağız bu vesilesiyle. Ben öğretim görevlisi, uzman psikolog ve aynı zamanda iş dünyasında da aktif bir iş insanıyım. Hem üniversite gençleriyle birebir çalışıyor hem de gençlerin geleceğini etkileyen toplumsal dinamikleri yakından izliyorum… Bu dergiye ilk yazımı yazarken “Acaba ciddi mi olsam, yoksa biraz daha kahvemi alıp karşılıklı sohbet eder gibi mi anlatsam?” diye düşündüm. Sonra dedim ki: Gündem gençlerse, hele ki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ise, dertleri ciddiye almak ve dili yumuşak tutmakta fayda var.

Şimdi gelelim asıl mevzuya.
Hepimizin pek de olumlu hatıralarının olmadığı pandemi dönemine götürüyorum sizi. Pandemi döneminde 20 yaş altı gençler sokağa çıkamazken, dışarıdaki hava temizdi ama içerideki düşünceler epey kirliydi. Mezuniyetleri iptal olan, üniversiteye uzaktan “başlayan”, iş ararken işsizliğe çarpan bir nesil… Hâl böyle olunca, gelecek kaygısı da koltukların altına sığmaz hale geldi. Üstüne bir de stresle baş etmenin “hızlı ama geçici çözümü” olarak sigara eklenince, tablo daha da kararıyor.

Ancak şunu belirtmekte fayda var bu durum sadece pandemi dönemi ile sınırlı kalmadı. Sanki hep ‘koronaymış’ gibi, gelecek endişesi katlandıkça katlandı.

Bilimsel araştırmalar da bu tabloyu doğruluyor. Genç yetişkinlik dönemi zaten başlı başına bir stres maratonuyken, pandemiden sonra gelecek kaygısı da tavan yaptı. “Ya iş bulamazsam?”, “Ya aileme virüs bulaştırırsam?” soruları geceleri başımızı yastığa koymadan önceki son düşünceydi. Bu yüksek kaygı düzeyleriyle başa çıkmak için bazı gençler spora, sanata yönelirken; bazıları da sigara paketlerine sarıldı. Çoğu zaman ise bu kısa vadeli rahatlama ve uzun vadeli zararları görmezden gelmek anlamına geldi.

Ama veriler tek yönlü değil. Gençler üzerine yaptığım bir araştırmanın sonuçları pandeminin ilk döneminde tütün kullanımında geçici bir azalma olduğunu gösterdi. Belki marketler kapandığı için, belki de “virüse karşı daha sağlıklı yaşamalıyım” paniğiyle, kim bilir? Ne var ki bu azalma kalıcı olmadı. Türkiye’de sigara kullanımı, özellikle genç kadınlar arasında artmaya devam ediyor. Bu da bize yüzeysel çözümlerin yetmediğini gösteriyor.

Efenim bahsetmeden geçemeyeceğim, araştırmam ayrıca bu dönemde aile bağlarının güçlü olduğu gençlerde gelecek kaygısının daha fazla olduğunu ortaya koydu. İlginç değil mi? Aidiyet duygusu bir yandan güven verirken, bir yandan da “ya onlara bir şey olursa?” kaygısını büyütüyor. Yani, sevgimiz kadar endişemiz oluyor. Bu yüzden, psikolojik destek ve sağlıklı baş etme yöntemleri her zamankinden daha kıymetli. Tam da bu noktada psikolojik danışmanlık ve eğitim merkezimize bir uğramanızı tavsiye ederim. Unutmayın artık Kemalpaşa’da size “YAKIN” bir çözüm var!

19 Mayıs bize bir şey öğretiyorsa, o da şu: Gençlik sadece yaşla değil, umutla tanımlanır. Ve umut, duman altı bir kafede değil; temiz bir nefeste, açık bir gelecekte yeşerir. Bu 19 Mayıs’ta, gençlerin sadece bayrak değil, sağlıklı bir gelecek taşımasını dileyelim.